Bu eser, Allah aşkının en seçkin temsilcilerinin duydukları ve bizzat yaşadıkları Allah sevgisini gönüllere işliyor.
'Yüce Allahım, eğer sen benim cehennem korkusundan dolayı sana ibadet ettiğimi biliyorsan, yak beni cehenneminde! Eğer benim sana cennet özlemiyle ibadet ettiğimi biliyorsan, onu bana har am et! Eğer ben sana sırf seni sevdiğim ve cemalini görmeyi arzuladığım için ibadet ediyorsam, onu bana lûtfet, sonra da beni ne yaparsan yap!”
Ali ibn Muvâfık
'Ah, Rabbim yapıp ettiklerimin sevabına karşılık yüzüme bir baksa, sonra da bana dese: Ey Nâfi’, toprak ol!”
Nâfi’
'Ben Rabbimi sonsuz bir aşkla seviyorum. Eğer benim cehenneme atılmamı emretse, O’na olan sevgimden dolayı cehennemin alevini hissetmem. Beni cennete koymalarını ferman etse, O’nun sevgisinden dolayı oradan da bir haz almam, çünkü O’nun sevgisi bende her şeye baskın!”
Rukıyye Hanım
'Tembeller tembelliklerinden usanabilir, ama senin sevgilin, sana yalvarıp yakarmaktan ve senin adını anmaktan asla usanmaz.”
Abdullah ibn Nuh