'Altın Balık, bir denizin içinde tek başına kalandır. Diğerlerinden farklı olduğu için kendini değerli hissedip şanslı sayabilir. Diğer yandan, hiçbirine benzemediği için kendisini yalnız hissedebilir, dışlanabilir. Bir balıkçı olduğunu düşün, böyle bir balığın olduğunda ne yaparsın?”
Herkesin oynadığı bir bilgisayar oyunu ve galibiyetin getirdiği vahşet...
Beşiktaş vapurunda patlayan bir bomba ve işe yetişme telaşı sonsuza kadar biten ve akşam sevdiklerine dönemeyecek insanlar...
Dört duvar arasında yaşayıp dokunduğu nesnenin ruhuna, geçmişine vakıf olabilen ve bunu lanet olarak gören bir adam... Esasında, Altın Balık...
Ve Altın Balık'a sahip olmak isteyen bir antikacı ve onu avlamaya çalışan bir hurdacının telaşı...
Planların göründüğünden de büyük olduğu bu romanda büyük resmi çözerken diğer tarafta başka bir koşturmaca sürüyor; İstanbul'a yerleştirilen ikinci bomba nerede? Ve her şeyden önce sorulması gereken soru soruluyor; tüm bunlar neden oluyor?
Aksiyon, macera ve fantastik okurları için nefes kesen bir polisiye roman!