"Bir kişi görünmeyendir. Ya iki kişi? Görünen, koca bir destektir!"
Çimen, Yağmur ve Polen… Birbirini tanımayan üç çocuğun yolu “Başarısızlar Kulübü”nde kesişiyor. Peki, bu kulübe kimler katılabilir? Başarısız olma korkusuyla yüzleşmek isteyen herkes! İşte, bu hikâye kendilerini derslerde, sporda, sanatta veya aklımıza gelebilecek her alanda başarısız hisseden herkesi kucaklıyor.
Sen de başarı yarışında kendini geride kalmış hissediyorsan bu kitap sana “Pes etme!” diye fısıldıyor.
En önemli cümle
"Başkalarıyla yarışa girmek istemiyorum. Onları desteklemek, yanlarında yürümek istiyorum.”
Bu kitap neden önemli
Başarısızlar Kulübü, “başarı” kavramına farklı bir bakış açısı getiriyor. Rekabete dayalı eğitim sisteminde bir yarış atına benzetilen ve kendilerini çoğunlukla “başarısız” hisseden çocuklara, gençlere dikkat çekiyor. Aile ilişkileri, okulda zorbalık, yalnızlık, öteki hissetme ve dışlanma gibi çocukların hayatta verdikleri mücadeleler vurgulanıyor. Hayattaki yerini ve kimliğini arayan gençlerin duyguları ve gerçeklikleri başarıyla yansıtılıyor. “Başarısız” olduğunu düşünen bir karakterin gözünden anlatılan hikâye, birçok çocuğun hayatta yüzleşmek zorunda kaldığı sorunlara odaklanıyor. Rekabet duygusunun, yalnızlaşmanın, duyarsızlığın ve bireysel hırsların giderek hâkim olduğu bir dünyada sevgi, güven ve arkadaşlık gibi kavramların önemini hatırlatıyor. Takım çalışmasının, hoşgörünün ve iletişimin; zorlukların üstesinden gelmekte altın anahtar olduğunu keyifli bir dille anlatıyor.
