Tükendi
Gelince Haber VerHamburgerin savaş sonrası dönemin “verimli çalışma etiğinin” sonucu olarak ortaya çıktığını biliyor muydunuz? Peki ya Romalı gladyatörlerin kölelerden de alt bir toplumsal sınıfa ait olduklarından yalnızca tahıl yiyebildiklerini? “Piknik” kavramını İngiltere’de yaygınlaştıranın Fransız Devrimi’nden kaçan soylular olduğunu?
Yemek insani bir ihtiyaç ve zevktir, fakat bunun yanında çağları ve kıtaları aşan toplumsal bir rolü de üstlenmiştir: Sofralar toplumsal huzuru tesis eder, isyanlar çıkartır, gücü simgeler ve acımasız bir hiyerarşi barındırır. Uta Seeburg, uygarlığın başlangıcından günümüze özenle bir araya getirdiği 50 yemek serüveniyle insanın; gelişimin ve ilerlemenin, geleneğin ve inancın, aidiyetin ve ayrımcılığın öyküsünü anlatıyor.
Kitaptan Alıntılar: Yemeklerin her biri kendi zamanının çocuğudur ve belirli bir dönemin insanlarını neyin harekete geçirdiği, bu insanların düşüncelerinin ne etrafında döndüğü ve nelerden hoşlandıkları hakkında bir şeyler söyler.
Gıda sosyal bir temel ve topluluktur ama aynı zamanda içinde güç ve acımasız bir hiyerarşi de barındırır.
Yemek elbette zevktir ama aynı zamanda hafıza, dünyadan kaçış ve nostaljidir de.
Birbirini beslemek ilgi ve şefkati ifade eder –yemek yemenin doğasında var olan birlikteliği en uç noktaya taşır.
Yemek konusu yakınlık ve uzaklığın, temas ve yabancılığın müzakere edildiği bir alandır.
Arka Kapak Metni: “Piknik” kavramını İngiltere’de yaygınlaştıranın Fransız Devrimi’nden kaçan soylular olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya Romalı gladyatörlerin kölelerden de alt bir sınıfa ait olduklarından yalnızca tahıl yiyebildiklerini? Çinlilerin hot pot’u Moğollardan öğrendiklerini?