Gece Uçuşu

Kader yalnızca insanın içindedir: Bir an gelir insan kendini savunmasız bulabilir; işte o zaman hatalar bir baş dönmesi gibi çeker sizi içine.

Küçük Prens’le milyonlarca okurun kalbine dokunan Antoine de Saint-Exupéry’den kahraman pilotlara, gece uçuşlarının krallarına bir saygı duruşu: Gece Uçuşu...

Şili, Paraguay ve Patagonya’dan havalanan üç posta uçağının hedefi, Buenos Aires’teki havalimanıdır. Gece uçuşlarının gediklisi pilotlardan birinin şansı, ne yazık ki diğerlerininki kadar yaver gitmez. Bazıları için yıldızlarla süslü bir cennet bahçesi gibi açılan gece, diğerleri için fırtına ve karanlıkla örtülü bir kâbusa dönüşür.

Her bir karakterin incelikle işlendiği, gecenin tüm güzelliği ve ürkütücü karanlığıyla boy gösterdiği, ölümle yaşam arasında gezinen Gece Uçuşu’nun odağında da Antoine de Saint-Exupéry’nin diğer eserlerinde olduğu gibi uçmakla yaşamak arasındaki tutkulu ilişki var.

Beni bu kalabalığın içinde arayan ve bulan şu yıldız bir işarettir: İşte bu yüzden biraz yabancı, biraz yalnız hissediyorum kendimi.

Küçük Prens'teki pilot hikâyesinde olduğu gibi bu kitap da yazarın hayatın izler taşır, otobiyografik bir eser olarak tanımlamak mümkündür Gece Uçuşu'nu. Fransız Akademisi Roman Büyük Ödülü'ne ve Kurgu Dışı Dalında Amerikan Ulusal Kitap Ödülü'ne layık görülmüştür.