Tolstoy, geçirdiği bunalımlı dönemden sonra nihayet huzura erdiğinde, hâlini yeni hikâyeler yazarak değerlendirmeyi seçmiştir. 'Hayatın anlamı nedir?”, 'Niçin yaşıyorum?”, 'Niçin çalışıyorum?” gibi soruları kendine sorduğu dönemler geride kalsa da, bu konuları oluşturduğu hikâye karakterleriyle gündeme getirmeyi de ihmal etmez. 1885’te yayımlanan bu esere adını veren 'İnsan Ne İle Yaşar” adlı hikâyede Tolstoy, insanların özünde iyilik olduğunu ve durum her ne olursa olsun iyilik yapması gerektiğini anlatır. 'Peki insanların içinde hiç mi kötülük yoktur?” diye bir soru akla geldiği zaman, yazarın başka bir hikâyesine göz atmak yeterli olacaktır. 'İnsana Ne Kadar Toprak Lazım” hikâyesinde bu sorunun cevabını arayan Tolstoy, şeytan ve meleği temsil eden karakterleriyle bize kötülüğü hatırlatır. Buna rağmen Tolstoy’un temel ilkesi, her hikâyede kendini göstermektedir: İnsanın özünde hâlâ iyilik vardır.