Arka kapak
“İstanbul, musikisiyle, edebiyatıyla, güzel, sanatlarıyla, tasavvufu, güzel hayatı, leziz yemekleri, zarif insanları ve nükteleri ile bitip tükenmez... Fakat biz tükendik, üzüntüden, yeisten, ümitsizlikten tükendik... Zira ‘yıkıldı, yandı, ağaçlar kesildi, balık tükendi, çayırlar kurudu’ demekten yorulduk…”
Münevver Ayaşlı, Dersaadet adlı eseriyle; bahçeleri, yüksek duvarları, konak-yalı mimarisi, sahil-sarayları ve hepsinden öte insanlarıyla eski İstanbul’un şimdi tarih sayfalarında kalan siluetini zamanımıza düşürüyor. Devraldığı Osmanlı kültürü ve estetiğiyle birlikte, sadece İstanbul masalını değil, tarih ve felsefesini de anlatıyor.
En önemli cümle
“İstanbul, musikisiyle, edebiyatıyla, güzel, sanatlarıyla, tasavvufu, güzel hayatı, leziz yemekleri, zarif insanları ve nükteleri ile bitip tükenmez... Fakat biz tükendik, üzüntüden, yeisten, ümitsizlikten tükendik... Zira ‘yıkıldı, yandı, ağaçlar kesildi, balık tükendi, çayırlar kurudu’ demekten yorulduk…”
Bu kitap neden önemli
Münevver Ayaşlı'nın kaleminden bahçeleri, yüksek duvarları, konak-yalı mimarisi, sahil-sarayları ve insanlarıyla eski İstanbul’un tarihî silüetini günümüze taşıyan bir eser. Döneminin cesur ve derinlikli yazarlarından olan Münevver Ayaşlı kendi birikim ve gözlemlerinden faydalanarak İstanbul'a dair her detayı titizlikle kaleme almıştır.