Arka kapak
Oğuz Beylerinden Kazan Bey, oğlu Uruz’a avcılığı ve savaşçılığı öğretmek için bir sefer düzenler. Ancak aklı geride kalacak olan hazinesinde ve ailesindedir. Binlerce koyununu emanet ettiği Görklü Çoban’a hazinesi ve ailesini de emanet eder. Kazan Bey’in sefere çıktığını duyan haramiler Görklü Çoban’ın çadırını basmaya karar verir. Bakalım, Görklü Çoban Kazan Bey’in hazinesini ve ailesini koruyabilecek midir?
En önemli cümle
"A babacığım, hüneri oğul mu babadan öğrenir, yoksa baba mı oğlundan öğrenir?"
Bu kitap neden önemli
Dede Korkut, Türk dünyasının ortak bilgesidir. On üç Dede Korkut hikâyesi ise Türk edebiyatının şaheserleri arasındadır. Bu önemli şahsiyetin ve vücuda getirdiği on üç hikâyenin "değerler eğitimi"nde kullanılması gerektiğine dair onlarca tez, yüzlerce bilimsel makale kaleme alınmış; fakat bugüne kadar somut bir adım atılamamıştır. Ufuk Tufan, Türk edebiyatında bir "ilk" olmak üzere geleneğin güncellenmesi bağlamında yepyeni beş hikâye kaleme alarak hem Dede Korkut Hikâyeleri'nin lezzetini devam ettirmiş hem de günümüz eğitim sisteminin ana omurgasını oluşturan ve bizi biz yapan "yirmi beş" farklı değerimizi beş farklı hikâyede ustaca işlemiştir.