599₺ ve Üzeri Alışverişinizde Kargo Ücretsiz | 299₺ Üzeri Alışverişlerde Kargo 49₺
Arama
ARAMA
Menü
ÜYELİK İŞLEMLERİ
Sepetim

Maznun

Yayınevi : Timaş İnanç
Barkod : 9789757544128
Sayfa Sayısı : 288
275,00 TL
206,25 TL
%25
İndirim
Beğen

Tükendi

Gelince Haber Ver
Paylaş
Fiyat Alarmı
Arka kapak

“Bir gün yalnızlığın mahşerinde kendi kendine söylendi: Ben niye başkalarından farklıyım?”

Hekimoğlu İsmail, cemiyet hayatı içerisinde kaybolmuş ve yabancılaşmış fertlerin, iç huzuru bulma yolculuğunu, yankısı ruhunuza dokunacak bir romanla anlatıyor…

Maznun, dinini tanıma ve dinin gerektirdiği şekilde yaşama arzusuyla dolu insanların; mahkeme, karakol ve hapishane üçgeninde verdikleri mücadelenin hikâyesi… Müslümanlık iddiasında olan ancak Müslümanca yaşamak isteyenleri el birliğiyle yargılayan toplum; kimi zaman öz evladının, kimi zaman dostunun, kimi zaman eşinin karşısında yer alıyor.

Maznun, yaşamın içinden, bize ait, dokunaklı bir feryat. Söz konusu inanç olduğunda medeniyet bıçağıyla yolları kesilen, inandıkları gibi yaşamak isteyen ve tek suçu okumak olan “Maznunlar” türlü engeller karşısında dahi inancın kanatlarıyla yükselerek güçlüye ve çoğunluğa, haklılıklarıyla meydan okuyor.

“Hapishane!..

Burada duvarların yüzü, insan çehreleri kadar asıktır. Burada tavan, direklerin ve duvarların üzerinde durmaz, mahkûmların tepesinde durur. Burada boylar cüce, sözler kısa, ümitler basıktır.

Hapishane!..

İnsan, yutan kumsala benzer. Kim bilir girenler ne zaman dönecekler?.. Kim bilir kaç gonca açılmadan solacak ve kaç baş burada apak olacak!

Orada zaman, adımların mekiğine bağlanır. Orada mekân bir yataktır. Evet, orada her şeye zincir vurulur, her şey dört duvar arasında durur. Lakin!.. Lakin hayalle iman iki kanat olur, öyle insanları, öyle diyarlara alır götürür ki, oraya ne savcı ulaşır ne gardiyan!..”

 

En önemli cümle
Şu hâl karşısında kaybolan, “Gel”deki manaya hasret kaldım. Her şeyi unuttum, onu aradım: Gezerken bir “Gel,” diyeni duysam döner bakardım, başkasına el ederdi. Kurtların ulumasından yılanların ıslığına kadar o derin ve lâhutî manaya hasrettim. Her oynayan yaprakta, her şafakta ve her gurupta bu manaya koştum. Nihayet kıvılcımın zulmeti emdiği bir anda, yine aynı ses, aynı manayla, “Gel!” diye bağırdı. Koştum, koştum!.. Dizlerimin bağı çözülünceye kadar koştum. Bir de baktım ki, “Gel,” diyen, iki elini git der gibi sallıyordu. Buna bir mana veremedim. Şaşırdım!.. Aynı şefkat ve merhamet yüklü ses devam etti:– Kendine gel!..
Bu kitap neden önemli
Eser, Müslümanca yaşama konusundaki hassasiyetleri sebebiyle medeniyetsizlikle, gericilikle suçlanan, hapsedilen ve dışlanan insanların hâlini gözler önüne seriyor. Türkiye’de bir dönem cemiyetin ve devletin dindarlara uyguladığı çeşitli baskıların, birey üzerindeki tesirini anlatması, dönemin ruhunu ve zihniyetini yansıtması sebebiyle önemli bir kaynak.
Sayfa Sayısı
288
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.