Tükendi
Gelince Haber VerNasihatnâmelerin unutulmaya yüz tuttuğu; “iş tutma”nın, “kişisel gelişim”in ya da başarının yollarının daha ziyade pragmatik sebeplerle öğrenilmek istendiği günümüzde genelde kadim bilgeliğin, özelde ise Türk-İslam kültürünün içinde gelişen kıssa, tarihî hikâye, menkıbe aktarımını tekrar hatırlamaya ve hatırlatmaya ihtiyaç duyuyoruz. Bu görev ise belki de en çok, bu kültürü kıyısından yakalamış, çocukluklarında büyüklerinin etrafında toplanarak onlardan dinledikleri yahut kütüphanelerinde denk geldikleri İmam Gazzâlî’nin Ey Oğul’undan nasiplenebilmiş, Mesnevî, Attâr’dan menkıbeler, Dede Korkut’tan hikâyeler, Beydebâ’dan Kelîle ve Dimne dinlemiş; kulağına Kutadgu Bilig’den öğretiler çalınmış, Atebetü’l-Hakâyık’ın farkında olan bir nesle düşüyor.
İşte Bilal Kemikli, Oğul, Sen Sen Ol’da çocuklarından ayrı kaldığı ve idareci olduğu bir dönemde yüreğindeki hasret duygusuyla ve idarecilerin genel olarak düştükleri pragmatizm hatasını gözlemleyerek öğrencilerin, gençlerin ve bu kültürden uzak kalanların odağında, Peygamber Efendimizin(sav) “Din nasihattir,” düsturu ile bir tür “pendnâme” hazırlayarak bu geleneğin izini sürüyor. Odağında hem gençler hem de ebeveynler olan bu eser, didaktik bir tecrübe aktarımından ziyade, Kemikli’nin latif dili ve zarif Türkçesi ile okuruna geçmişten günümüze muhabbetli bir sohbet meclisi açıyor.
Bilal Kemikli, akademik ve idarî hüviyetinin yanı sıra, özel ilgi alanı olan tasavvuf kültürü ve şiir/poetika ekseninde Türk sözlü sohbet geleneğine ve gençlerle iletişime azamî derecede önem veren bir isimdir. Bu nedenle aktif bir şekilde YouTube kanalı üzerinden de samimi videolar yayımlamaktadır. Oğul, Sen Sen Ol’un böyle bir pandemi döneminde yayımlanacak olması özellikle neredeyse bir senedir hem maddî hem manevî olarak az ya da çok buhranlar yaşayabilen gençleri ve ebeveynlerini kadim kültürümüzün bilgelik mayası ile yoğuracaktır. Modern dönem yazarlarından ve şairlerinden de sıklıkla iktibas yapan ve bu nasihatnâme ekolü yönünde oluşan köprüyü çok önemseyen yazar, Ali Fuat Başgil’in Gençlerle Baş Başa’sı ve Mustafa Kara’nın Gençlerle Gönül Gönüle gibi çalışmalarını da bu geleneğin günümüze uzanmış meyveleri olarak görmektedir. Geleneğin pragmatik değil, manevî neşveye sahip, postmodern dönemlerde her alanda sıklıkla kullanılan tabirle “öze dönüş, içe dönüş”e yönelik havası, günümüz okuruna şifalı elleri ile bu kitapla sarılıyor.
“Herkesin kitabı arkasından okunur.”
Mesnevî, Pendnâme, Eyyühe’l-Veled, Kelîle ve Dimne, Kutadgu Bilig, Atebetü’l-Hakâyık gibi klasik eserleri iyi bilen, yıllardır okumalarını yapan Kemikli’nin bu eserlerin hâsılasını günümüz okuruna takdim eden akıcı dili, bilhassa erkek evlatlara ve onların ebeveynlerine bir rehber kitap hüviyetinde…