Arka kapak
“Bizim için durmadan, dinlenmeden oyun üreten bir amcamız var. İsmi ne mi? Cafer Oyungezer… Hayır, hayır UYURGEZER değil, OYUNGEZER!”
Her hafta kasabanın çocuklarını yepyeni oyunlarla buluşturan Cafer amca, bir gün ansızın sessizliğe gömülür. Neden mi? İşte bu komik ve sıcacık hikâye tam da burada başlıyor! Mahalledeki çocuklar ve yetişkinler, kendi oyunlarını keşfetmek ve üretmek için kolları sıvıyor.
Bu kitap, birlikte vakit geçirmenin değerini size tekrar hatırlatacak. Bundan böyle gerçek oyunun birleştirici gücünü hiç unutmayacaksınız!
“Siz de oyunların gücüne inananlardan mısınız? O zaman hazır olun, bu kitabı okuduktan sonra ailece hatta mahallece oyun oynamaya başlayabilirsiniz! Hüseyin Keleş bu kitapla bizlere unuttuğumuz bir şeyi hatırlatıyor: Oyunlar sadece eğlenmek için değil, aynı zamanda keşfetmek, iyileşmek ve bağ kurmak için harika bir yol…”
- YENİ NESİL ÖĞRETMEN CANER SARIOĞLU
En önemli cümle
"Ee, her zaman derim, oyunun başaramayacağı hiçbir şey yoktur."
Bu kitap neden önemli
"Oyun Satıcısı," sadece çocuklar için değil, yetişkinlere de hitap eden unutulmaz bir hikâye sunuyor. Oyunlar aracılığıyla kurulan bağları, aile içindeki ilişkilerin derinleşmesini ve toplumsal dayanışmanın nasıl güçlendiğini gösteren bu kitap, her yaşta okuyucunun kalbine dokunuyor. Günümüzde hızla uzaklaştığımız değerleri hatırlatan bu hikâye, sıcak bir anlatımla oyunların bir eğlenceden çok daha fazlası olduğunu kanıtlıyor.
Bu kitap, yalnızca nostaljik bir hikâye değil; aynı zamanda hayatın temel taşlarını hatırlatan, eğlenceli ve düşündürücü bir rehber. Oyunların birleştirici gücünü, hayal gücünün sınırlarını ve birlikte geçirilen zamanın önemini keşfetmek isteyen herkes için bir başucu eseri. "Oyun Satıcısı" ile hem gülümseyecek hem de ailecek oyun oynamanın ne kadar kıymetli olduğunu anlayacaksınız!
