Pâyitahtta Bir Şâzeli
Şeyh Zâfir olarak bilinen Muhammed Zâfir Efendi (ö. 1903), 1829 yılında Trablusgarp’a yakın Mısrata şehrinde doğmuştur. Küçük yaşlarda babasının yanında eğitim alan Şeyh Zâfir Efendi, babası ile birlikte bir süre Medine’de ve Trablus’ta yaşamıştır. Dedesi Hasan Zâfir, Şâzeli tarikatı içerisinde Derkâviyye koluna intisap etmiş ve sonrasında Medenîyye kolunu kurmuştur. Bu tarikat, başta Trablusgarp olmak üzere Tunus, Fas ve Cezayir’den Hicaz bölgesine kadar etkili olmuş ve Zâfir ailesi de saygın ve ruhani bir tarikat ailesi olarak kabul görmüştür.
Şeyh Zâfir’i meşhur kılan özellik ise kimilerinin iddia ettiği üzere II. Abdülhamid’in şeyhliğini yapmasıdır. Mahmud Nedim Paşa’nın Trablusgarp valiliği sırasında tanıştığı bu etkileyici kişilik Sultan Abdülaziz saltanatının son yıllarında İstanbul’a gelmiş ve yine bazı rivayetlere göre sarayla irtibata geçmiştir. Fakat, onun yıldızı Sultan II. Abdülhamid ile parlamış ve II. Abdülhamid Yıldız Sarayı’na taşındığı 1879 tarihinden itibaren saygı duyduğu Şeyh Zâfir’i de sarayın yakınına aldırmış ve 1887’de kendisine bugün hala ayakta olan Ertuğrul Tekkesi’ni inşa ettirmiştir.
II. Abdülhamid döneminin en göze çarpan siyaseti olan İslam Birliği bağlamında Yıldız Sarayı’nın yakınında konuşlandırılan şeyhlerden biri olan Zâfir Efendi, Tunuslu Hayreddin Paşa’nın sadaret makamına gelmesini sağlamış, İngilizlere karşı Mısır’da ayaklanan Urâbî Paşa ile padişah namına iletişime geçmiş, Emir Abdülkadir el-Cezâirî’nin Fransızlara karşı faaliyetlerini desteklemiş ve Kuzey Afrika’daki Fransız Sömürgesine karşı yerli halkı örgütlemiştir. Görüldüğü üzere Şeyh Zafir sosyal ve siyasi hadiselerin içerisindedir. Tekkesi de adeta devlet misafirhanesi işlevi görmüştür. Bu kitap, milliyetçilik akımları öncesinde bir Arap şeyhinin Osmanlı saltanatı ve hilafeti için nasıl mücadele ettiğini arşiv evrakına ve birincil kaynaklara dayanarak ortaya koymaktadır.