Oku, çalış bir de ödev yap. Ne zaman tüm enerjimi ödev yapmak için değil de bilimsel araştırmalarım için harcayabileceğim? Ödevlerden fırsat kalsa belki çarpmayan elektrik, nefes kesmeyen su yapıp hayatlar kurtarabilirim. 'Ah keşke bu işin kestirme bir yolu olsa...' diye hayıflanırken kestirme yol kendiliğinden okul bahçesine geldi. O kestirme yolu muhteşem gazeteciliğimle tarihe geçireyim derken başım da dertten derde girdi. Pes eder miyim? Hayır! Hemen okul diploması gerektirmeyen mesleklere yöneldim. 'Dert dinleyiciliği güzel iş.' dedim, koltuğa oturup dert dinledim. Sonuç okulu karıştırdı, beni disiplinle tanıştırdı.
Acaba bir gün parlak fikirlerimden biri tutacak ve bana laboratuvarlar dünyasının kapılarını açacak mı?