Aynaydı O (asm)...
O aynada herkes kendini görürken kendini de bizlere gösterirdi.
O aynada yansıyan kadını çoğu kez göremedik. Ya da görmek istemedik.
O aynadaki kadın nasıldı?
O hiçbir kadını mutsuz etmiş miydi?
Hiçbir kadını kırmış mıydı?
İncitmiş miydi?
Eleştirmiş miydi?
En önemlisi, hiçbir kadını dövmüş müydü?
Sorular uzatılabilir. O hayatında hiçbir kadını ve köleyi dövmemiş, şahsına yapılan haksızlıktan dolayı intikam almamıştı.
Bütün bunlar, Onun kadına davranışı ve sünnetiydi. O çevresindeki her kadının ruhunda yansıyan esmaları parlattı.
Bizlere düşen o aynadaki kadını öğrenip öncelikli olarak hayata sünnet olarak geçirmekti. Çünkü Onun kadına davranışı öğrenilmeden kadın gülmezdi, çocuk gülmezdi, eş gülmezdi.
Kadına yönelik şiddet olaylarının çok arttığı ve dinin kimi kültürel yorumlarından ötürü ataerkillikle İslam'ın birbirine eş görüldüğü bir zamanda Hz. Peygamberin (asm) kadınlara yönelik tutumunu öğrenmeye ve yeniden hatırlamaya her zamankinden çok ihtiyacımız var.
“Kadına, ancak asalet ve şeref sahibi kimseler değer verir. Onları hor gören ve onlara ihanet edense kötü ve aşağılık kimselerdir.”
Hz. Muhammed (asm)
Kadına yönelik şiddet olaylarının çok arttığı, aynı zamanda ailelerde mutsuzluğun, birbirinden uzaklaşmanın, mutluluğu dışarıda aramanın, parçalanmaların sıradanlaştığı dönemlerden geçerken Sevgili Peygamberimizin (asm) kadınlara yönelik tutumunu, bir eş, baba ve resul olarak çevresindeki kadınlara nasıl muamele ettiğini görmeye çok ihtiyacımız var.
Romanlarıyla İslam tarihinin mübarek kadınlarını bugünlere taşıyan Nuriye Çeleğen bu kitabında tüm Esmaü'l-Hüsna'ya ayna olan Peygamber Efendimiz'in aynasında kadının nasıl göründüğüne dair çarpıcı bir anlatı ortaya koyuyor.