Benim, aşktan başka hiçbir arkadaşım yoktu ve olmadı.
 Ne dünyaya gelmeden önce, ne de daha sonra aşksız yaşadım.
 Canım, içimden bana şöyle sesleniyor:
 Ey aşk yolunun olgun yolcusu bana kapıyı aç!
  
 Rubaîler, Hz. Mevlânâ’dan bizlere kalan aziz bir emanet.
 Az sözle çok şey anlatan, Mevlânâ’nın o engin mânâ denizine açılan bir kapı...
 Bu denize dalmak tecrübe ve gayret ister. İşte o noktada Sertarik, Mesnevihan ve mütercim Şefik Can ismi önem kazanır.
 Hz. Mevlânâ’nın, aşktan ayrılığa, vahdetten hakikate, kaderden kemalata, nefisten ruha, güzellikten insan-ı kâmile, ümitten vuslata uzanan, geniş bir yelpazede derin anlamlar ihtiva eden Rubaîler’ini Şefik Can’ın tercümesiyle sunuyoruz.