Arka kapak
“Duydunuz mu Sayın Miçi,” dedi Kiki. “Bundan sonra hep kötü rüya dağıtacakmışız.”
Miçi’nin ağzı şaşkınlıkla açıldı.
“O da ne demek?”
“Ben de tam bilmiyorum ama postanede herkes bundan söz ediyordu. Toplantı yapılmış galiba. Bundan sonra sadece kötü rüyalar üretecekmişiz.”
Acaba Kiki’nin dedikleri doğru muydu? Artık orası rüyalar değil de Kâbuslar Ülkesi miydi? Bütün dünya kâbuslara mı bulanacaktı?
Korkunç karanlık bütün dünyayı sarmadan Miçi bir şeyler yapmalıydı. Ama ne?
Miçi ile Ali’nin sınır tanımaz dostluğu bu hikâyede iyiliği, güzelliği vurgulayan, soluksuz bir maceraya yelken açıyor.
En önemli cümle
"Size de her gün açlar için çorba pişirip dağıtan yaşlı karı kocayı gösterebilmek isterdim. Ya da soğuk havalarda sokaktaki hayvanlar için yuvalar hazırlayan, sıcaklarda içsinler diye su bırakan insanları... Pazardan dönen yaşlıların poşetlerini taşıyan, engelli arkadaşının okula gidip gelmesine bıkmadan usanmadan her gün yardımcı olan, zar zor kazandığı iki üç kuruşla başkalarına yardım etmek için uğraşan çocukları da görmenizi isterdim. Bunlar iyi insanların sadece birkaçı. Daha kim bilir neler var."
Bu kitap neden önemli
• Bu dizi çocukların hayal güçlerini besliyor, onlara farklı düşünme, hayal kurma hevesi veriyor.
• Çocuklar kendilerini kitap karakterleriyle özdeşleştirip problemleri çözmeleriyle rahatlıyorlar.
• Özgün bir dizi, emsallerinden ayrılıyor.
• Yazarın dili ve anlatımı çok kıvrak ve kuvvetli.