Tükendi
Gelince Haber Ver'Yazdığım her şeyin bir bütünün parçası olduğunu düşünüyorum. Onu hissederek yazıyorum. Büyük bir define haritasının kayıp parçalarını keşfedercesine, her yazdığım şey o bütünün dolmayı bekleyen bir parçası gibi doğuyor bende. Aslında bütün gerçek şairlerin böyle bir bütünlük içinde yaşadıklarına inanıyorum, ama ben bunu kendimde çok baskın bir şekilde hissediyorum.” diyen Cahit Koytak; şiire hasredilmiş ömür mesaisinde her şeyi şiir olarak gören, her şeyi şiire dönüştüren bir şair. Kadim zamanlarda hikayelerin, tarih kitaplarının hep şiir olduğu zamanlarla yarışır gibi şiir yazıyor. Modern şiirin bireyselliğini kırıyor ve okura şiir okutturmayı başarıyor.
'Söylemesi bile fazla, böyle bir şiirin varlığından tarifsiz bir sevinç duyuyorum. Bu bir ‘telgraf’ da sayılabilir: İlk Atlas yeniden basılsa, Cahit Koytak dergilerdeki şiirlerini de kitaplaştırsa, gönlümüz has şiirle yıkansa! Çok şey mi istiyorum? Sanmam, nihayet istediğimiz şiir!” 2004 yılında Haydar Ergülen Cahit Koytak şiiri için bunları söylüyordu. 2009’da kaldığı yerden devam ediyor:
'Koytak'ın şiirlerini tehlikeli ustalık ürünleri olarak görüyorum. Onun şiirlerini el yazısı olarak değil, aynı zamanda alın yazısı olarak yazdığını da düşünüyorum. Bu onun nasıl bir vicdana sahip olduğunun gösteriyor. Sadece kendi dünyasını değil, farklı dünyaların şiirlerini kaleme alıyor.”