'Sen bizim prensibimizi bilmiyorsun galiba…
Bizce tebamız bir tarladır. Umumî seviyeden yükselen bir baş olursa tırpanı vururuz, keseriz. Hanedanımızın kaidesi budur.”
Yusuf İzzeddin Efendi
Yaptığı özgün çalışmalarla Türkiye ve dünya tarih literatürüne önemli katkılarda bulunmuş çok değerli bir isim olan Prof. Dr. Ali Akyıldız bu çalışmasında hayatı ve ölümü hâlâ tartışılan son Osmanlı veliahtlarından Yusuf İzzeddin’i ve dönemini anlatıyor.
Kitap, Osman Devleti’nin son veliahtlarından Yusuf İzzeddin Efendi’nin, babası Sultan Abdülaziz’in padişah olmasıyla birlikte bir masala dönüşen ikbal dönemi, yani doğumu, eğitimi, askeriyeye intisabı, hassa müşirliğiyle sonuçlanan muhteşem ve trajikomik askerî kariyeriyle babasının onu veliaht ilan etme çabalarıyla başlıyor. Akabinde Sultan Abdülaziz’in bir ihtilal sonucunda tahttan indirilip yerine geçirilen V. Murad’ın kısa ve sıkı şartlar ve gözetim altında geçen II. Abdülhamid’in uzun ve yorucu iktidarı, yani idbar dönemleriyle devam ediyor. Son kısımda ise Yusuf İzzeddin Efendi’nin -II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi sonucunda- yıldızının yeniden parlayıp veliaht olarak taht sırasını beklerken siyasi geleceğini öğrenmek amacıyla cifr oyunlarına başvurarak gelecekten haber verdiğini söyleyenlerle kurduğu temaslar, sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkileri, çıktığı yurt içi ve yurt dışı seyahatleri, kansere yakalandığı ve veliahtlıktan ıskat edildiği vehimleri çerçevesinde hayatı kendine zehir edişi, her önüne gelen devlet adamı ve doktordan hasta olmadığına veya ıskat edilmediğine dair aldığı teminat mektupları, tedavi olmak amacıyla Viyana’ya gidişi ve intiharla biten hayat hikâyesi anlatılıyor.
