Tasavvufun kökeni nedir ve nasıl bir temele sahiptir? Türklerin bu anlamda tasavvuf tarihindeki yerleri nasıldır? Orta Asya'dan itibaren gelen şaman ve kam gelenekleri Osmanlı tasavvufi yaşantısına nasıl tesir etmiştir ve şifacılık geleneği içerisinde mutasavvıfların rolü nasıldır? Rüya ve şiirin rumuzlu dili, ciltlerle ifade edilecek hakikatleri hem kısa hem de veciz bir şekilde nasıl ortaya koymakta? Eski çağlardan itibaren varlığın birliği düşüncesi ne şekilde anlaşılmış ve aktarılmıştır? Uzun yıllar yayıncılık yapan şair ve yazar Alper Çeker, asırları içeren kadim geleneğe sahip tasavvuf yolunun pratikleriyle çağdaş dünyanın sosyal bilimler ve sanat anlayışını aynı satırlarda buluşturuyor. Oldukça ilginç ve önemli tespitlerin, teşhislerin, yorumların ve mukayeselerin yer aldığı bu makalelerde yakın dönem mutasavvıfların beyanlarına da yer verilmekte... Başta Terzi Baba lakabıyla maruf Necdet Ardıç olmak üzere, merhum Tuğrul İnançer, merhum Nezih Uzel, Bektaşi Babası Dursun Gümüşoğlu gibi önemli mutasavvıflara da referans verilen bu kitapta Alper Çeker, tasavvuf dilinin alegorik içeriğini çarpıcı örneklerle betimlemekte... İnsanın dış dünyası ve iç dünyasının çatışma ve çelişkiden çok uyum ve bütünlük içerisinde olduğunu işlerken, varlığın birliği anlayışının zaman üstü keyfiyetine işaret etmekte... Bu kısa makalelere bir bütün olarak bakıldığında tasavvuf olgusunun pek çok veçhesine ışık tutulurken yozlaşmış ya da saf halini korumuş tasavvuf tezahürlerinin mevcudiyeti de gösterilmekte... Kitabın ekler kısmında ise Uşşâkî usulüne göre Devran zikrinin detaylı anlatımı ve meşhur Uşşakî Şeyhi Abdurrahman Sami Saruhânî'nin "Müntahabât" adlı eserinden bazı seçme metinleri okurun istifadesine sunmakta.