Arka kapak
Tasavvuf; tarihin tozlu sayfalarına gömülü, raf ömrünü doldurmuş ölü bir düşünce değil, aksine yaşayan bir evren algısıdır ve meseleleri geçmişe olduğu kadar günümüze de aittir. Alper Çeker; Halvetiye’nin kollarından olan Uşşâkîlik merkezli bir bakış açısından şamanizm, çilecilik, düşler, bilgi sosyolojisi, felsefe, hermetizm, gnostisizm, edebiyat ve sanat gibi başlıkların tasavvufla ilişkisini çağdaş insanın algısına hitap eden bir dille kaleme aldı. Kitabın özgün taraflarında biri de kaynakçasını başka kitapların değil, yazarın dinleme talihine erdiği, çağdaş sufilere ait sohbetlerin; yani yazılı kaynaklarda karşımıza çıkmayan sözlü kültürün oluşturuyor olması.
En önemli cümle
Hadise göre Hz. Peygamber ilmin şehri, Hz. Ali de o şehrin kapısıdır. Bu nedenle tekke kapıları Hz. Ali’yi temsil eder.
Bu kitap neden önemli
Bu kitap hâlâ faaliyet gösteren Uşşâkîlik tarikatının asırlardan beri nesilden nesile aktarılmış geleneğiyle modern sosyal bilimleri bir araya getiriyor. Diğer taraftan, tasavvufa ait bahisleri tarihsel derinlikleri ve genel geçer özellikleriyle masaya yatırıyor. Bu cümleden olarak, İslam dünyası içerisinde kategorik bir biçimde belirgin özelliklere sahip olan Türk İrfanı olgusunun değişik cephelerine ışık tutuyor. İnsan nefsinin tasfiyesi, ruhunun gelişimi ne yozlaşmış Hint guruları ne de içi boşaltılmış sufizm hareketindedir. Köklü bir geleneğe dayanan tasavvuf olgusunun seyr ü süluk, çile, terbiye, hizmet, zikir ve âyin gibi alt öğeleri çağdaş bir dille ve mukayeseli bir biçimde ele alındığı için bu kitap, tasavvufu merak eden belli toplumsal zümreler için rehberlik edecektir.