Tükendi
Gelince Haber VerArka Kapak Metni
7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu gerçekleştiğinde istisnasız bütün kesimlerin zihinleri allak bullak oldu. “Durup dururken” ne olmuştu da HAMAS İsrail’e saldırmıştı? Bu soru, hem İsrail’in 76 yıllık işgal tarihinden hem de Filistin hiç hesaba katılmaksızın kurulmakta olan yeni bölgesel düzenden habersizliğin bir ürünüydü.
Filistin konusundaki bilgisizliğimiz yeni de değil. Geçtiğimiz yıllarda ABD-İsrail ikilisi Filistin’de işgali kalıcılaştırma yolunda kritik adımlar atarken de olanlardan habersizdik, bugün de slogan düzeyindeki kanaatler dışında fazla bir bilgimiz olduğu söylenemez.
Ülkemizin sayılı Ortadoğu uzmanlarından Zahide Tuba Kor, Ortadoğu’nun sürekli yeniden yapılandığı bu zaman aralığında Gazze merkez olmak üzere Filistin, İsrail, Suriye ve Lübnan’da neler yaşandığını geçmişten bugüne tarihsel perspektif içinde sunuyor. Aynı zamanda uzun yıllara dayanan saha bilgisinin katkısıyla direnişin arkasındaki moral değerleri, insan manzaralarını ve Gazzelilerin nesilden nesile aktardığı dayanıklılık kodlarını ele alıyor.
7 Ekim Aksa Tufanı, Ortadoğu'da nasıl bir kırılma noktası?
ABD'nin ve İsrail'in Ortadoğu ve Filistin planları neler?
İsrail, büyük planlarına ulaşmak için 7 Ekim'e göz mü yumdu?
HAMAS nedir, ne değildir?
7 Ekim’den evvel Gazzelilerin hayatı nasıldı? Savaş, işgal ve açlık karşısında uzun zamandır nasıl tahammül gösterebiliyorlar?
Arap ve İslam dünyası Gazze'de yaşanan soykırım karşısında neden sessiz?
Filistin toprakları İsrail’in eline satılarak mı geçti?
Filistin'e barış gelir mi?
Bu Kitap Neden Önemli?
Zahide Tuba Kor ülkemizde Ortadoğu, Filistin, İsrail başlıkları gündeme geldiğinde öne çıkan sayılı birkaç isimden biri. Yoğun bir biçimde bu konuda dersler/seminerler veriyor, toplantılara katılıyor, hatta kamuoyu oluşturuyor. Bu konuda bilgilenmek için başvurulabilecek belki de en doğru adres.
Ortadoğu’nun sürekli yeniden yapılandığı bu zaman aralığında Gazze merkez olmak üzere Filistin, İsrail, Suriye ve Lübnan’da neler yaşandığının geçmişten bugüne tarihsel perspektif içinde anlatılması önemli. Hem on yıllar içinde meselenin gelişim sürecini gösteriyor hem de Gazzelilerin bu direnişinin arkasında yatanın ne olduğunu görmemizi sağlıyor.
Kitabın En Önemli Cümlesi
Gazze’yi ve Filistin’i gerçekten dert edinebilmek ve gündem kılabilmek için önce doğru bilgilere ulaşmak gerekir. Bilgi olmadan bilinç olmaz. Bilinç olmadan zulme ve zalime karşı süreklilik içinde etkili bir mücadele yürütülemez. Tam da bu yüzden zalimlerin yaptığı ilk şey, hakikate erişimi engelleyip kendi bilgi tekellerini kurmak ve kitlelere dayatmaktır. Bir davaya inanmanın ve eyleme geçebilmenin önkoşulu ise bilmek ve bunun için de okumaktır.