Tükendi
Gelince Haber VerAristoteles, kendinden sonraki herkese mantığı öğreten, bugün dahi kullandığımız metafizik ve epistemoloji başta olmak üzere felsefî kavramları üreten ve en az bunlar kadar önemli olarak, kendinden önceki bilgi ve düşünce birikimini kitaplarıyla bizlere taşıyan büyük bir düşünür. Ancak onunla aramızdaki zaman farkının yirmi beş yüzyıl olduğunu göz önüne alacak olursak, söylediklerinin anlaşılmasının ne derece zorluklar taşıdığını da kestirebiliriz. Aristoteles, her ne kadar evrensel anlamda yaptığı tartışmalarla doğudan batıya pek çok düşünürü derinden etkilemiş ve onlar aracılığıyla defalarca kendisinden bahsettirmiş de olsa, gerek tartışmalarının derinliği gerekse kullandığı terminoloji bakımından modern okurun yabancı kaldığı bir düşünürdür. Adler’in kitabı, bu büyük düşünürün bu kadar eski zamanda yaşamış olmasına rağmen neden bugün bile canlı bir düşünceye sahip olduğunu açıkça ortaya koyar. Adler, ağır felsefi terminolojiden kaçınarak bunun yerine, eğitimli ancak felsefe arka planı olmayan tüm okurların anlayacağı şekilde Aristoteles felsefesini açıklıyor. Yazarın bunu, insanın farklı boyutları üzerinden yaptığını görüyoruz. Bu yöntem de, felsefeye doğrudan ilgisi olmayan okurun dahi ilgisini çekecek bir anlatımı beraberinde getiriyor. Bu anlamda, Aristoteles’i ve bununla birlikte sonraki filozofları anlamak için anahtar bir kitap. Bu kitap, derinliği kaybetmeden Aristoteles felsefesini ve onun günümüzdeki önemini anlatırken herkes için bir felsefeye giriş kitabı olma özelliğini taşıyor.
Kitap aynı zamanda Aristo'nun yaşam üzerine öğütlerinin felsefesini de açıklıyor; kişisel gelişim kitabı olarak da okunabilecek bu kitap felsefeyi salt bilgi ve düşünme olarak değil aynı zamanda nasıl kullanacağımızı da anlatan bir başucu kaynak.,
Kitaptan Alıntılar: Felsefede varılan sonuçlar belirli bir deneyimden çok genel deneyimlere dayanır ve inceleme ya da araştırma sonuçlarından etkilenmediklerinden, Aristoteles'in iki bin yıldan daha uzun bir süre önce vardığı türden sonuçlar günümüzde de felsefi bilgi olarak kabul edilebilir. O zamandan bu zamana kadar ortak deneyimlerimizdeki hiçbir şey onları yanlışlamamıştır.
Düşündüğümüz fikirler nereden gelir? Aristoteles'e göre onlarla zihnimizde birlikte dünyaya gelmediğimiz, onların bir şekilde deneyimlerimizin ürünü olduğu çok açıktı. Bu nedenle onun insan düşüncesine ve bilmesine ilişkin açıklaması ilk olarak duyulara ve duyularımızın işleyişinden kaynaklanan deneyime yönelmektedir.
Duyular zihnin pencereleri ya da kapılarıdır. Zihne dış dünyadan ne gelirse duyular aracılığıyla gelir. Zihne gelenler, diğer insanların söylediği kelimeler ya da cümleler olabilir. Herkesin bildiği gibi eğitime başladığımız andan itibaren pek çok şeyi bu yolla öğreniriz. Ancak öğrenme okulla başlamaz ve okuldan sonra bile tüm öğrenmelerimiz başkaları tarafından yapılan açıklamalardan ibaret değildir. İnsan ırkını bir bütün olarak ve her nesildeki insan bebekleri olarak ele aldığımızda, öğrenmede, öğrenenler öğrendiklerini ifade etmek için kelimeleri kullanmadan önce duyu deneyimi ile bir şeyleri ifade etmeye başladığını söyleyebiliriz.
Arka Kapak Metni:
Aristoteles, kendinden sonraki herkese mantığı öğreten, bugün dahi kullandığımız felsefi kavramları üreten ve en az bunlar kadar önemli olarak, kendinden önceki bilgi ve düşünce birikimini kitaplarıyla bizlere taşıyan büyük bir düşünür. Ancak onunla aramızdaki zaman farkının yirmi beş yüzyıl olduğunu göz önüne alacak olursak, söylediklerinin anlaşılmasının ne derece zorluklar taşıdığını da kestirebiliriz. Aristoteles, her ne kadar evrensel anlamda yaptığı tartışmalarla doğudan batıya pek çok düşünürü derinden etkilemiş ve onlar aracılığıyla defalarca kendisinden bahsettirmiş de olsa, gerek tartışmalarının derinliği gerekse kullandığı terminoloji bakımından modern okurun yabancı kaldığı bir düşünürdür.
Mortimer J. Adler’in Herkes İçin Aristoteles kitabı, bu büyük düşünürün bu kadar eski zamanda yaşamış olmasına rağmen neden bugün bile canlı bir düşünceye sahip olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Adler, ağır felsefi terminolojiden kaçınarak bunun yerine, eğitimli ancak felsefe arka planı olmayan tüm okurların anlayacağı şekilde Aristoteles felsefesini açıklıyor. Felsefeye doğrudan ilgisi olmayan okurun dahi ilgisini çekecek anlatımıyla yazar, Aristoteles’i ve bununla birlikte sonraki filozofları anlamak için bir anahtar sunuyor.
Bu kitap, derinliği kaybetmeden Aristoteles felsefesini ve onun günümüzdeki önemini anlatırken herkes için bir felsefeye giriş kitabı olma; aynı zamanda felsefeyi nasıl kullanacağımızı da anlatan bir başucu kaynak özelliğini taşıyor.
Düşünen, düşünmeyi seven, kendine vakit ayıran ve kendine ayırdığı vakti değerlendirmek isteyen herkes için...
Dr. Yasin Ramazan
Boğaziçi Üniversitesi