Tükendi
Gelince Haber VerSiparişiniz 5-6 Aralık'ta gönderilecektir.
İbn Kayyim el-Cevziyye’nin yaşadığı yıllar, Moğol saldırıları ve Haçlı seferleri sebebiyle İslam dünyasında istikrarsızlığın hâkim olduğu ve iç savaşların görüldüğü bir bunalım dönemine denk gelmiştir. İbn Kayyim fikren kendisinden ciddi manada etkilendiği hocası İbn Teymiyye gibi İslamî ilimlerde ve yaşantıda bir bozulma olduğu görüşünden hareketle, İslam’ın ilk nesilleri olan selefin din anlayışı ekseninde bir ıslahın gerekli olduğu düşüncesini savunmuştur. Ona göre taklid ve taassuba dayalı dinî yaşantının yaygın zemin bulması, insanları çoğu zaman dinin özünü göz ardı ederek “kâğıt üzerinde meşruiyet” anlayışına, yani hileli yollara sevk etmektedir. Oysa İbn Kayyim meşruiyeti sadece surete indirgeyen fıkıh anlayışının terk edilerek hakiki meşruiyetin peşinde bir anlayışın ikame edilmesi gerektiği düşüncesindedir. Bu nedenle dikkatini maksada ve hikmete yöneltir. Yazdığı bütün eserlerde de bu nokta üzerinde durur.
İbn Kayyim’in, et-Turuku’l-hükmiyye isimli bu eseri yargı alanında yazılan diğer eserlere göre içerik, üslup ve tercihleri yönünden farklılıklar gösterir. Ana teması yargı hukukundaki ispat vasıtaları olan eserinde İbn Kayyim farklı konulara da el atarak hâkimin şahsiyetinde bulunması gereken ahlakî meziyetler ve zihnî donanımlar üzerinde hassasiyetle durur. Bu çerçevede özellikle feraset, delilleri dikkatle dinleme, derin kavrayış ve sezgi gücü ile insanların durumlarına vâkıf olmak gibi nitelikleri hâkimin taşıması gereken vazgeçilmez şartlar arasında zikreder. Bugünün okuruna Soner Duman’ın çevirisi ve notlandırmalarıyla birlikte Hüküm ve Adalet Yolları başlığıyla sunduğumuz bu eser, bir bakıma şer‘î siyasetin amaç merkezli metodolojisi olarak okunabilir.