Menü
ÜYELİK İŞLEMLERİ
Sepetim

Nestor İskender'in Gözünden İstanbul'un Fethi

Yayınevi : Timaş Tarih
Yazar : Nestor Iskender
Barkod : 9786050847383
Ürün Kodu : 15201.01.5812
Sayfa Sayısı : 96
65,00 TL
100,00 TL
%35
İndirim
Beğen

Tükendi

Gelince Haber Ver
Paylaş
Fiyat Alarmı Tavsiye Et

Nestor İskender'in Gözünden İstanbul'un Fethi

Bu Kitap Neden Önemli?

İstanbul'un fethini konu alan çalışmalarda genellikle Türk kaynakları esas alınır. Söz konusu birincil kaynaklar sayesinde kuşatma safhası ve sonrasında yaşananlar hakkında Osmanlı bakış açısına dair  fikir edinmek mümkün iken, karşı tarafın(Bizans veya daha geniş tanımıyla Hristiyan alemi) fetih hakkındaki düşüncelerini öğrenebildiğimiz kaynak sayısı sınırlıdır.  Bu bağlamda Nestor İskender'in fetih hakkında yazdıkları çok önemlidir zira kendisi görünüşte Müslüman olsa da kalben hâlâ Hristiyanlığa bağlı olduğu ve İstanbul'un Osmanlı idaresine geçmesinden rahatsız olduğu yazdıklarından anlaşılmaktadır.  Üstelik karşı cenahtan olup fethi Bizans tarafında değil,  Osmanlı askerlerinin arasında deneyimlemiş olması anlattıklarını daha değerli kılmaktadır.

Föy Metni

Bilinmeyen sebeplerden ötürü Osmanlı topraklarına gelen ve burada Müslümanlığı kabul eden Rus asıllı Nestor İskender'in fetih günlükleri pek çok açıdan ehemmiyet arz etmektedir. Her ne kadar İstanbul'un fethine Osmanlı saflarında katılsa da Nestor İskender içten içe Bizans'ın başarılı olmasını istemektedir. Yazdıklarına bakıldığı zaman bunu tespit etmek oldukça kolaydır. Türklerden "tanrı tanımaz" diye bahseden Nestor, şehrin düşüşünü ise "Hristiyanların günahlarının bedeli olarak Tanrı'dan gelen bir ceza" olarak yorumlamaktadır. Tam da bu sebepten ötürü Nestor İskender'in fethe dair söyledikleri çok önemlidir zira fetihle ilgili karşı taraftan birinin izlenimlerini öğrenebildiğimiz kaynak sayısı oldukça sınırlı. Nestor İskender'in fetih notları, bu anlamda bir boşluğu dolduruyor.

Nestor İskender'in karşı cenahtan olmasından daha önemli olan yönü ise fetihle sonuçlanan kuşatmaya günbegün şahitlik etmiş olmasıdır. Fatih Sultan Mehmet'in kuşatma esnasında aldığı kritik kararlar, Osmanlı askerlerinin yaptığı taarruzların detaylı anlatımının yanı sıra, Bizans cephesiyle ilgili de pek çok bilgi veren eserinde canlı bir anlatımı tercih eden yazar, okurlara fethi yeniden yaşama imkânı sunmaktadır. Nestor İskender eserinde aynı zamanda o dönemde yaygın olan bazı efsane ve söylencelere de yer vermiştir. Esere dâhil edilen bu hikâyeler, o devirde Hristiyan toplumlardaki Müslüman imajını öğrenmek açısından oldukça faydalıdır.

Eseri yayına hazırlayan Prof. Dr. Emine İnanır, İstanbul Üniversitesi Slav Dilleri Ve Edebiyatları Bölümü, Rus Dili Ve Edebiyatı Ana Bilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. Nestor İskender'in fetih günlüklerini, XVI. ve XVII. Yüzyıl Rus Yıllıklarına dayanarak tercüme etmiştir. İnanır, yalnızca çeviri yapmakla yetinmeyip zaman zaman Nestor İskender'in üslubu ve kullandığı metaforlar hakkında okuyucuya bilgi vermektedir.

Arka Kapak Metni

Sultan yürüdü ve mukaddes yerde durdu. Patrik, ruhban konseyi ve halk gözyaşları dökerek, iniltilerle onun ayaklarına kapandılar. Sadece eliyle ağlamalarını kesmek için işaret etti ve onlara şunu dedi: “Sana sesleniyorum Anastasius, sana ve çevrendeki herkese, tüm halka söylüyorum: Bugünden itibaren benim öfkemden, ölümden, tutsak olmaktan korkmayın.”

 Nestor İskender

Nestor İskender, Rus kaynaklarına göre 1453’te İstanbul Kuşatması’na şahit olmuş Slav kökenli bir Ortodoks Hristiyan’dır. Hayatı hakkında ise bize sadece, yaşadığı 15. yüzyılda kaleme aldıkları rehberlik eder. Araştırma ve incelemelere göre Nestor, Osmanlı topraklarına bilinmeyen nedenlerle gelmiş ve burada zorla Müslüman olmuştur. Güney Rusyalı olduğu tahmin edilen Nestor’un Fetih anlatısı ciddi derecede Bizans hayranlığı ve kilise taraftarlığı sergiler. Ona göre “kâfir” ve “tanrıtanımaz” Türklerin 1453 yılında başkent Konstantinapol’ü kuşatmaları Bizans’ta işlenen günahların kefareti, ilahi bir sonucudur. Zira “kötülükler ve kanunsuzluklar nice büyük tahtların yıkılmasına neden olmuştur.”

Kehanetlerden, doğa üstü hadiselerden, kanlı yağmur damlalarından ve koruyucu meleklerden bahsedilen bu Fetih hatıratında tarih ile efsane, hayal ile gerçek, korku ile öfke iç içedir. İstanbul’un Fethi’ni bir gayrimüslimin dilinden ve süzgecinden aktaran bu özgün edebî-tarihsel hatırat, “anlatılmayan” unsurların da en az “anlatılan” unsurlar kadar bilgilendirici olabileceğini tarih okuruna ısrarla ve yeniden hatırlatmaktadır.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.