Tükendi
Gelince Haber VerYasin Pişgin İnanç Seti (6 Kitap)
Yedi Ayet Yedi Şahsiyet Fatiha Suresi Tefsiri
Kur’an; hayatı ve cemi cümle varlığı anlamlandırır. Hayatın anlamı ancak Kur’an ile idrak edilebilir. Efendimizin (sav) ifadesiyle, “Fatiha” Kur’an’ın özüdür. O özü idrak etmek, özün temsil ettiği Kur’an’ın bütününü idrak etmek, demektir. Kur’an’ın bütününü idrak etmek ise hayatın anlam ve özüne nüfuz etmektir.
Bu sebeple “Fatiha”yı anlamak ve yaşamak Kur’an’ın ahlakıyla ahlaklanmaktır. Kulluk hayatın, namaz kulluğun, Fatiha da namazın ruhudur.
Yasin Pişgin, Yedi Ayet Yedi Şahsiyet’te, sadece Mushaf’ı değil aynı zamanda insanı da açan, açıklayan ve tanımlayan Fatiha suresinin yedi ayetini tefsir ederken, bu yedi ayetin içerisine serpiştirilmiş yedi şahsiyetin karakter özelliklerine de işaret ederek insanın kimliğine, kiminle olması ve olmaması gerektiğine vurgu yapıyor.
Ta ki hayatın anlam ve özüne nüfuz edebilmenin kapıları aralansın….
Kuranın Kalbine Yolculuk
Allah Resulü’nün 'Kur’an’ın Kalbidir” buyurduğu Yasin suresi, insana varoluşunun anlam ve amacını en üst perdeden anlatan ve anlaşılırsa Kur’an’ın özüne dair çok büyük hakikatlerden haber veren çok özel bir suredir.
Kuranın Kalbine Yolculuk, Akdeniz Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Doç. Dr. Yasin Pişgin’in 'Yasin Suresi Tefsir Dersleri” üzerine yaptığı yoğun çalışmalar sonucu ortaya çıkan Kur’an’ın Kalbine Yolculuk, Kur’an’ın merkezinden başlayarak özüne nüfuz etmeyi amaçlayan, okurlarına Kur’an ile kendilerine gönderilen mesajı anlama noktasında ufuk veren, öz ve çok özel bir çalışmadır.
Kur’an’ın Kalbine Yolculuk /Yasin Suresi Tefsiri; insanın 'Nereden geldim?” 'Nereye gidiyorum?” 'Bu dünyada ne işim var, neciyim?” gibi varoluşsal sorularına Yasin Suresi perspektifinde, derinlikli bir tefekkür penceresinden cevap veriyor. Kuranın Kalbine Yolculuk, İnanan ve inanmayan insan karakterleri üzerinden insanın sonunda Rabbine döndürüleceği vurgusuyla takip edilesi bir yol haritası sunuyor okura.
Kuranda Karakter İnşası
Kur’an’da Karakter İnşası inşaya muhtaç ve yatkın bir varlık olan insanın, olumlu ve olumsuz karakter özellikleri üzerinden Kur’an’a göre insan gerçeğini; Kuranda Karakter İnşası, bir hidayet rehberi ve hakikat çağrısı olan Kur’an’ın, olumsuz karakter özelliklerini tezkiye ederek insan karakterinde olumlu özellikleri nasıl inşa ettiğini ve bizzat Allah tarafından inşa edilmiş örnek karakter olan Hz. Peygamber’in, vahyin karakter inşa sürecindeki rolünü inceliyor.
Kuranda Karakter İnşası, İnsan, nasıl ki, sağlıklı bir hayat için havaya, suya ve gıdaya muhtaç ise mutlu ve faziletli bir yaşam için de vahye muhtaçtır. O, kendi varlığını, var edicisinden; fazilete giden yoldaki tekâmülünü de vahiyden bigâne ve bağımsız düşünemez, düşünmemelidir. Çünkü o, Kur’an’ın hem mevzusu hem de muhatabıdır. Kuranda Karakter İnşası, İnsanın, kendisini tanıması ve tanımlaması, düşlediği maddî ve manevî, dünyevi ve uhrevî huzura ermesi ancak Kur’an’ın rehberliğinde yürüteceği bir inşa faaliyeti ile mümkündür. Bu düşünce merkezinde kaleme alınan Kur’an’da Karakter İnşası’nda Kur’an ekseninden ayrılmamaya özen gösterilmiş, gerek duyuldukça tefsirlerden, hadislerden ve diğer kaynak eserlerden yararlanılmıştır.
Hz. Peygamberi Yeniden Düşünmek
Kur’an’ın Kalbine Yolculuk ve Kur’an’da Karakter İnşası kitaplarından sonra Yasin Pişgin’in kaleminden Efendiler Efendisine (sav) dair yeni bir kitap Ramazanda raflardaki yerini almış olacak: Hz. Peygamber'i Yeniden Düşünmek.
Hz. Peygamberi Yeniden Düşünmek, Kur’an odaklı çalışmalarıyla sık sık gündeme gelen ve okurları tarafından yakından takip edilen Doç. Dr. Yasin Pişgin’in ifadesiyle, 'Peygamberimiz, nübüvvet yolunun sonu, risâlet dağının zirvesidir. Hz. Peygamberi Yeniden Düşünmek, O, olmadan din olmaz, O olmadan hikmet, merhamet, adalet olmaz.”
Hz. Peygamberi Yeniden Düşünmek, günümüzde türemiş olan ve tarihselci bir yaklaşımla Hz. Peygamber’i devreden çıkarmak isteyen zümreye karşı Kur’an ve Hz. Peygamber’in etle tırnak gibi birbirinin ayrılmaz bir bütün olduğunu ispat ederken Efendimiz’e hakkıyla tabi olmaksızın sıratı müstakim üzere olamayacağımız hakikatinden hareketle okurunu Hz. Peygamber üzerinde yeniden ve derinlikli bir tefekküre davet ediyor.
Mısır'a Sultanı Kuyudan Gelir
Kur’an kıssaları soyut ve yüksek hakikatlerin ete kemiğe bürünmesi, elle tutulur, gözle görülür hale gelmesidir. Özelde Yusuf kıssası genelde de Kur’ân kıssalarının tamamı bize tarihin akışının Allah’ın irade ve ilminden bağımsız ve başına buyruk bir gidişatının olmadığını gösterir. Özellikle kıssalar kronolojik olarak tersten okunduğunda tarihin yalnızca insanın eseri değil aynı zamanda Allah’ın mimarisi olduğu açıkça hissedilir.
İnsan düşünerek ve kendini vererek Yusuf kıssasını okuduğunda, kıssa ile kendi ruhu arasında bir med-cezir yaşar. Bu kıssa, Allah’ın bir kulunu imkânsızlığın en dibinden imkânın zirvesine nasıl ulaştırabileceğine şahit kılar muhatabını. Hz. Yusuf’u kuyudan Kral’ın sarayına taşıyan olaylar zinciri, onun gördüğü rüyanın müjdesine giden yola döşenmiş taşlar mesabesindedir adeta.
Yasin Pişgin, Yusuf suresi tefsiri olarak hazırlanan Mısır’a Sultanı Kuyudan Gelir’de Yusuf kıssasını kendi hayatımıza taşımamızın yollarını aşikar ediyor bize. Çünkü Hz. Yusuf’un kuyudan çıkışı, aynı zamanda bizim de kendi kuy(t)umuzdan ve milyonlar içindeki yalnızlığımızdan kurtulmamızın hikmet yüklü yoludur. Can gözüyle bakan, can kulağıyla dinleyenler için elbette…
İnsan ve Peygamber olarak Hz. Muhammed (sav)
Kur’an ve Hz. Peygamber odaklı çalışmaları ve çeşitli mahfillerde yaptığı konuşmalarıyla sık sık gündeme gelen ve okurları tarafından yakından takip edilen Doç. Dr. Yasin Pişgin’in ifadesiyle, “Peygamberimiz, nübüvvet yolunun sonu, risâlet dağının zirvesidir. O, olmadan din olmaz, O olmadan hikmet, merhamet, adalet olmaz.”
İnsan ve Peygamber olarak Hz. Muhammed, Hz. Peygamber’in insan ve peygamber yönleriyle bir bütün olduğunu ispat ederken Efendimiz’e hakkıyla tabi olmaksızın sırat-ı müstakim üzere olamayacağımız hakikatinden hareketle okurunu Hz. Peygamber üzerinde yeniden ve derinlikli bir tefekküre davet ediyor.