Güz yorgun, içi dolmuş senin gibi… Camına çarpıp duruyor hikayelerini.
Düştü düşecek yine ağaçların dilinden kelimeler… Rüzgar tozunu üfleyecek geçmişin. Ama önce güz gibi sen de bu mevsimin yağmuruna sarılacaksın.
Hadi aç pencereni usulca, misafir et gönlünün topraklarına yağmuru. Kokusu sarsın sayfalarımı. Güneş yüzünü gösterdiğinde bulutların arasından, birlikte dökelim yapraklarımızı.