Tarih, hükümdarı adına fethettiği bölgelerde saltanat sevdasıyla kendi hâkimiyetini kuran, beyliğini veya sultanlığını ilan eden kahramanlarla doludur. Fakat kendi kılıcı ile fethettiği ülkeleri götürüp bir başka sultana teslim ederek onun emri altına girenlere ise pek aşina değildir. Bu kitap Osmanlının yükselme devrinin mimarlarından, yiğitlik ve kahramanlığının yanı sıra mütevazılığı ile dönemin en mühim şahsiyetlerinden biri olmasına rağmen hakkında yazılmış fazla eser bulunmayan Osmanlı Kaptan-ı deryası Barbaros Hayrettin Paşa’nın biyografik bir eseri mahiyetindedir. O, ağabeyi Oruç Reis ile birlikte Sultan II. Bayezid devrinde Şehzade Korkut’tan gördüğü yardım ve himayeyi hiçbir zaman unutmamıştır. Fethettiği yerlerde daima, Osmanlı padişahlarının namına hutbe okutmuş ve sikke kestirmiştir. Yavuz Sultan Selim’e bağlılık ve hizmetini her fırsatta bildirmesinin ötesinde Kanuni'den gelen davet üzerine de Cezayir gibi bir büyük eyaletin tapusunu, 'Sana layık nemiz vardır, kabul eyle fakirane” diyerek başı önünde sunmuştur. Bu tarihten (1534) itibaren vefatına kadar da on iki sene Osmanlı devletine kaptan-ı derya olarak hizmet vermiştir. Bu esnada devletine irili ufaklı onlarca ada ve şehirlerin yanı sıra Tunus gibi bir büyük eyaleti daha kazandırmış bölgedeki Osmanlı nüfuzunu Fas'a kadar uzatmıştır.
Akdeniz’in bir Türk gölü ve Osmanlı donanmasının dönemin en güçlü donanması haline gelmesine vesile olan Barbaros Hayrettin Paşa, Türk Denizcilik tarihinin en önemli simasıdır. Bu büyük amiralin hayatı adeta ibretler manzumesi gibidir. Onun döneminde diğer devletler Akdeniz’de tahta parçası yüzdüremez hale gelmiştir. Barbaros Hayreddin Paşa, Akdeniz hâkimiyeti davası ve gazalarıyla destan olan hayatı kadar Türk denizciliğine Turgut Reis, Sinan Reis, Seydi Ali Reis, Aydın Reis, Gazi Hasan, Piyale, Kılıç Ali ve Salih paşalar gibi büyük amiraller yetiştirmekle de devletine emsalsiz bir hizmet sunmuştur. Bu eser Barbaros Hayreddin Paşa’nın hayatını konu edinmektedir.