'Bayram günü güler yüz göstermek, neşelenmek İslam şiarındandır.” der Muzaffer Efendi İrşad isimli eserinde.
Eskilerin bayram gününe verdiği değer, eski bayramların havası, eski bayramlardaki âdetler, saray erkânının bayramlaşma töreni kendine has, apayrı bir şölendi. Eski bayramların kendisine has bir havası var idi. Mübarek bayram namazı ile başlayan sevinç, ev halkının bayramlaşması, aile büyüklerini ziyaret, masum sabilerin büyüklerin ellerini sevinçle öpüp başlarına koyduktan sonra aldıkları çeyreklikleriyle şekerciye, salıncağa binmek için koşmaları ne güzel âdetlerdi. Hele Dersaâdet gibi uzun yıllar bir imparatorluğa başkentlik yapmış bir beldede var olan kültürü, yaşanan ortamı düşünün…
• Saray erkânının bayramlaşma adeti nasıldı?
• Padişah ailesi ile ne zaman, nasıl bayramlaşırdı?
• Yeniçerilerin bayramlaşması nasıl olurdu?
• Dersaâdet sakinleri bayram günlerini nerede geçirirdi?
• Çocuklar bayram günleri hangi semtlerde, nasıl eğlenirdi?
• Peygamberimiz ashabı ile nasıl bayramlaşırdı?
• Evin ahalisi bayram alışverişini nasıl yapardı?
• Büyük beylerin hanesine karşı alışveriş sorumlulukları nelerdi?
• Bayram alışverişleri hangi çarşılarda, kimlerden yapılırdı?
• Yapılan alışverişlerde kime nasıl hediyeler alınırdı?
• Bu büyülü ve insanı mest eden ortamı şairlerimiz nasıl dile getirmişti?
• Gurbetteki şairlerimiz bayram sabahları nasıl bir burukluk içinde olurlardı?
gibi soruların etrafında o günlerin atmosferini âdeta yaşatırcasına anlatıyor Dursun Gürlek. Kitabı elinize alıp okumaya başladığınızda kendinizden geçip o günlere geri dönüyor, Dersaâdet sokaklarında bayram gezmelerine çıkmış bir şekilde buluyorsunuz. Hepsi ve daha fazlası Dursun Gürlek’in Dersaâdet’te Bayram Sabahları kitabında.