Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed el-Mâverdî (ö. 450/1058) İslâmî ilimler ve düşünce tarihinin en önemli ve etkili simaları arasında yer alır. Önde gelen bir Şâfiî hukukçusu, müfessir, ahlâk ve siyaset nazariyatçısı, aynı zamanda Abbasi halifesi Kâim-Biemrillah tarafından Büveyhî emirlerine ve Selçuklu sultanı Tuğrul Bey’e gönderilen diplomatik heyetlerde görev almış bir diplomattı. El-Ahkâmu’s-Sultâniyye isimli eseri İslâm kamu hukukunun köşe taşı eserlerindendir. Kendisinden sonraki âlimler ve bilhassa siyaset düşüncesi literatürü üzerinde tayin edici bir etkisi bulunmaktadır.
Mâverdî’nin Teshîlü’n-Nazar ve Ta’cîlü’z-Zafer isimli eseri, onun ahlâk ve siyasetle ilgili kitapları arasında özel bir yere sahiptir. İki ana bölümden oluşan eserin ilk bölümü devlet başkanında bulunması gereken ahlâkî nitelikleri (melikin ahlâkı) inceler. Ahlâk ve siyaset arasında çok sıkı bir irtibat kuran kadim geleneğe yaslanan Mâverdî, mesela Machiavelli’den farklı olarak “devlet/iktidar (mülk) için; vefasızlık ve ihanetten daha zararlı bir şey olmadığı gibi, ahde vefadan ve sözünde durmaktan daha faydalı bir şey de yoktur” demektedir. Eserin ikinci bölümünde ise devlet yönetiminde gözetilmesi gereken hususlar ve devlet başkanının vazifeleri ele alınmaktadır. Burada dînî vazifeler, imar faaliyetleri, ordu ve maliye, adalet ve zulüm, düşmanla münasebetler gibi kamu siyasetinin temel unsurları ele alınmakta, siyâsî teşekküllerin nasıl kurulup geliştiği, başarısızlık ve yıkılış sebepleri analiz edilmektedir.