Arka kapak
İnsanlığın Medeniyet Destanı, Batı hegemonyasını reddeden gerçek bir dünya medeniyetleri tarihidir.
Bu kitap, tarihin kaçırılmış fırsatlarını ve insanın kaybedilmiş boyutlarını bizimle birlikte aramaya katılmak isteyen kimselere sesleniyor.
Bu kitabın yönü geçmişe değil, geleceğe dönüktür. Kültür imtiyazına sahip olmayanlara, ona erişme arzusu verecektir.
Bu imtiyaza sahip olup da, "klasik önyargı"nın kendisini Batı ile sınırladığı kimselerde ise büyük ihtimalle öfke doğuracak ama yine de kendilerinde bir açılma, evrensel bir bakış açısı, diğer medeniyetlerle yardımlaşma arzusu uyandıracaktır.
En önemli cümle
Hakikî diyalog, ancak herkes başlangıçta başkasından öğreneceği bir şey olduğuna kesinlikle inandığı zaman gerçekleşir.
Hakikî medeniyetler diyaloğu, ancak herkes diğer insanı, kendisinin tam anlamıyla insan olması için, kendisinde bulunmayan taraf olarak görüp buna kesinlikle inandığı zaman var olur.
Bu kitap neden önemli
Roger Garaudy bu kitabında, milattan 6 bin yıl öncesine uzanan medeniyet inşasının kökenlerine iniyor. Meşruiyetini kana borçlu olan toplumların tarih içinde yok oluşunu anlatan yazar, ilahi ilham ve ışıltılar üzerine kurulan toplumların bugüne bakan bir yüzünün olduğunu ve insanlığın bu ışıltılardan hâlâ feyiz aldığını ifade ediyor. Hindistan, Çin, Japonya gibi Doğu ülkelerinde gelişen sanatın, kültürün ve bilimin arz ettiği önemi detaylarıyla gözler önüne sererken, dünyayı etkisi altına alan ve çoğunlukla yıkıcı bir etki bırakan Hıristiyan kültürünü ve Batı medeniyetini de bu bağlamda ele alıyor. Avrupa’nın medeniyet anlayışının karşısında duran Garaudy, İslam medeniyetinin gelişimini de anlatarak destanı günümüze kadar getiriyor ve bütüncül bir bakış açısı kazanmamıza yardım ediyor.