Mekke, Müslümanların farz ibadetlerini yerine getirebilmeleri için hedefledikleri bir lokasyondan ibaret değildir. Aynı zamanda tüm Müslümanların kalplerine taht kurmuş bir muhabbet menbaıdır. Fas’tan, İngiltere’den, İran’dan, İtalya’dan, ABD’den Mekke’ye uzanan ve asırlardır aynı canlılığı, aynı heyecanı koruyan onlarca seyahat bunun bir ispatıdır. Öyle ki Müslümanların hac seyahatleri gayrimüslimlerin de dikkatini çekmiş, bir yolunu bulup Mekke’ye gittiklerinde, tıpkı Müslümanlar gibi, bu eşsiz tecrübeyi yaşarken gözlemlerini yazmadan edememişlerdir.
İbn Battuta’dan İbn Cübeyr’e, Bolognalı Ludovico di Varthema’dan İngiltereli Joseph Pitts’e, Sir Richard Burton’dan Malcolm X’e pek çok ismin hac seyahatinin derlendiği Mekke’ye Giden Bin Yol, Orta Çağ’dan günümüze kadar uzanan geniş bir zaman aralığında hac seyahatinin değişen dinamiklerini ve bu dinamiklere rağmen hac seyahatindeki lezzetin hep aynı kaldığını vurguluyor. Tehlikeli çöllerden, dağlardan, haydutlarla dolu topraklardan geçerek aylar sonra Mekke’ye ulaşan hacılar ile Jet Çağı’nda uçak biletini alıp Mekke’ye birkaç saat içinde varan hacıların hissettiği ortak duyguları bir araya getiren bu eşsiz koleksiyon, tüm insanlığı hayran bırakan ihtişamlı seyahatlerin ne anlama geldiğini bizzat Mekke’ye gidenlerin seyahatleriyle anlatıyor. Şehirlerin ve tabiatın güzellikleri, hacıların karşılaştığı insanlar, seyahatlerinde kaydettikleri anekdotlar okurlara ustaca bir sentezle sunuluyor.
Michael Wolfe’un derleyip bizzat kendi seyahat deneyimini de aktardığı ve Selma Özülkü’nün Türkçeye tercüme ettiği Mekke’ye Giden Bin Yol, muhteşem bir seyahat edebiyatı. Eser hem hac ibadetinin ilkelerine ve uygulamalarına dair 5 farklı çağın sentezlendiği prestijli bir tarih çalışması.