“Osmanlı ve Avrupa kaynaklarına dayalı usta işi bir çalışma olan bu kitap karşılaştırmalı kölelik araştırmalarına büyük bir katkı. Erdem, Osmanlı kölelik kurumunun ayırt edici özelliklerini inceliyor, daha da ilginci, bunu kölelerin kendi görüş açılarından yapıyor. İstanbul'daki azatlı köle toplumunu ele alış tarzı kitabın literatüre ana katkılarından biri... Erdem, Osmanlı köleliğinin alt kültürlerinden birini daha geniş olan Afrika köleliği çalışmalarıyla bağlantılandırıyor.”
Eugene Rogan
“Yazarın genel olarak 19. yüzyıl Osmanlı tarihine derin ve özgün bir yaklaşımı var. Bunu kölelik çalışmalarına uyguluyor ve üzerinde düşünülmesi gereken bazı uyarıcı görüşler öneriyor. Fakat Erdem'in projesinin belki de en önemli noktası, Türkiye'deki Osmanlı köleliği üzerine söylemin, daha geniş Batı (?) kölelik söyleminin artık tam bir parçası olduğu gerçeğini pekiştirmekte tartışılmaz bir başarı göstermesidir.”
Ehud R.Toledano
Kölelik birçok dönüşüm geçirmiş, bunların sonucunda Osmanlı-Türk toplumu da yavaş yavaş köle tutan bir toplumdan tam anlamıyla özgür bir topluma dönüşmüş, ama hukuki statü açısından kölelik imparatorluğun sonuna dek lağvedilmemişti. Dolayısıyla, Osmanlı İmparatorluğu sona ererken, hatta 20. yüzyılın ilk yirmi yılında, kölelik ölmek üzere olan ama hukuken tanınan bir kurumdu. Türkiye Cumhuriyeti’nde ise bugün bu kurumdan pek bir iz kalmamış gibidir. Yakın Osmanlı tarihinin bu yüzünü hiç bilmeyenler olduğu gibi, akademik çevreler de son zamanlara değin köleliğin Osmanlı İmparatorluğu özelinde ve İslam dünyası genelinde araştırılmasına fazla ilgi göstermemişlerdir. Y. Hakan Erdem’in Osmanlıda Köleliğin Sonu 1800-1909 ismini verdiği bu çalışma işte bu boşluğu gidermeye çalışmaktadır ve hedefi Osmanlı İmparatorluğu’nda köleliğin bir iradeyle kaldırılmaksızın nasıl sona erdiğini anlayabilmektir.