Hadis tarihi çalışmalarında başta Hz. Peygamber dönemi olmak üzere hicri ilk üç asrı içine alan döneme geniş yer verilmekte, özellikle beşinci asırdan sonraki süreç çoğu zaman detaylara girilmeden geçilmektedir. Oysa klasik dönemden günümüze bir köprü vazifesi gören 13 ve. 14. asırların da özel olarak incelenmesi gerekmektedir. Hadis çalışmaları ile öne çıkan ilahiyatçı Dr. Nagihan Emiroğlu, kurdukları teşkilat ve müesseselerle başta Osmanlı Devleti olmak üzere kendisinden sonraki Müslüman ülkelere tesir eden Memlük Türk devletindeki hadis çalışmalarına yakından bir bakış yöneltiyor.
* Moğollara ve Haçlılara karşı kazandığı zaferlerle tarihte iz bırakan ve yaklaşık iki buçuk asır boyunca Mısır, Şam ve Hicaz gibi İslâm dünyasının önemli bölgelerini hâkimiyeti altında bulunduran Memlüklüler hadis çalışmaları açısından nasıl bir manzaraya sahipti?
* Savaşlar ve işgaller dönemleri ilim adamlarını nasıl etkiledi?
* Moğol baskısıyla göç etmek zorunda kalanlar
* Göçler sonrasında kurulan yeni ilişki ağları
* Toplumun hadis ve sünnete genel bakışı, muhaddislerin toplumdaki konumu
* Ünlü muhaddisler arasındaki akrabalık ve dostluk ilişkilerinin, bazen mezhep farklılıklarının bireysel yaşamlara ve ilmî faaliyetlere yansıması
* Mısır’da, yaklaşık yüz yirmi bin cilt kitap bulunduran Fâziliyye Medresesi Kütüphanesi’ndeki kitapların büyük çoğunluğunun 1295 (H. 694) yılındaki kıtlık sebebiyle talebeler tarafından ekmek alabilmek için satılması gibi konular kitapta ele alınan mevzuların sadece birkaçı.
Sosyal tarih anlayışının ön plana çıktığı günümüzde, Memlüklüler dönemini literatür bilgisini aşan bir bakışla ele alan çalışmada İbn Teymiyye, Nevevî, Münzirî, Reşîdüddin el-Attâr, Ebû Şâme el-Makdisî, Bedreddin b. Cemâa, Birzâlî, Mizzî, Zehebî, Takıyyüddin es-Sübkî, Selâhaddîn el-Alâî, İbn Râfi‘ es-Sellâmî gibi muhaddisler ve telif ettikleri eserler zamana özgü sosyal ve siyasal gelişmeler eşliğinde okunuyor.
